“Anı yazmak, ölümün elinden bir şey kurtarmaktır.” –Andre Gide Her insanın hayatı bir romandır, ama her insan kendi hayatını, romanını yazamaz. Roman yazmak yetenek ister, beceri ister. Hatun Ateş Kurt kendi anı-romanını yazarak, bu konudaki beceri ve yeteneğini kanıtlayıp bizlere güzel bir
Nurettin Değirmenci’den aldığım bir yazı Yazı ve konuşmalarınızda sıkça düzeltme yapıyorsanız; düşüncelerinizdeki yanlışları kendi kendinizle tartışınız. Saat 18 otobüsü ile İstanbul’a hareket ettim. Yolculuğumu normal koşullarda tamamladım. 8 Ekim 2009 günü Çinlilerin tertiplediği toplantıya katıldım. Toplantı üç saat sürdü. Toplantıdan sonra başka
Ergani ilçesinde 1965 yılında ilk yürüyüşte halk sokağa dökülmüştü. Ergani ilçesindeki bu ilk yürüyüşü değerlendiren Şehmuz Güzel, ilçede ilk yürüyüşü nasıl yaptıklarını, siz değerli okuyucularımızla paylaştı. Ergani İlçesinde 1965 yıllarında asker uğurlama sırasında onlarca kişi traktöre binip sevinç gösterisi yaparken, Traktörün devrilmesiyle
Ergün Sönmez’e yazdığım bir mektup Değerli Hemşerim Ergün Sönmez, 1. AKP’nin Kürt Açılımı üzerine tespitleriniz ile eski Ergani Oyunlarına dair iletileriniz için çok çok teşekkür ederim. Kürt Açılımı ile ilgili söylenecek/ yazılacak çok şey var. Şu anda zamanım buna izin vermiyor. Yoksa
Sn. Müslüm Üzülmez,Sevgili kardeşim merhaba.Gönderdiğim iletiye anında cevap vermiş olman büyük incelik.Teşekkür ederim.En çok da, büyük bir emek sonucu oluştuğuna inandığım kitabından imzalı birini göndereceğine sevindim.ÇAYÖNÜ benim de yabancım değil.İlk kazıların başladığı 1963 yılında ve daha sonra birkaç kez bazı dostlarla gidip
İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı kararname ile Güzelyurt kaymakamlığından Ergani kaymakamlığına atanan Ramazan Yıldırım, ilçeye gelerek görevine başladı. Yıldırım, ilçede hayırlı hizmetler yapmayı umduğunu söyledi. İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı kararname ile Güzelyurt kaymakamlığından Ergani kaymakamlığına atanan Ramazan Yıldırım, ilçeye gelerek görevine başladı. Yıldırım, ilçede hayırlı
İsa Tekin İşte IMF ve CIA’nın gizli darbe haritası Tanıklar, mağdurlar 12 Eylül’ü anlatıyor AMED (09.09.2009)- 12 Eylül faşizminin simgesi, Türkiye’nin Ebu Garip’i ve Guantanamosu ‘Diyarbakır Cezaevi’nin izleri okul yapılarak gölgelenmek ve silinmek isteniyor. Ama ne mümkün. Dönemin Sıkıyönetim Komutanı Kemal Yamak’ın
Müslüm Üzülmez, Kendi Yayını, İstanbul, 2002, 96 sayfa.Baskı: Ladin Matbaacılık Ambalaj San. Ltd. Şti. İstanbul Birinci Bölüm GECENİN ISLIĞI & öfkede, nefrette, sevgide duygularımız körelmesin. 1. bitkin düşürücü, uykusuz bitmeyen gecelerimdeanılara dalıp, gençliğimin coğrafyası gözümde tütünce,ayrılık acısı ince bir sızı gibi iner
Enver Yorulmaz Okul öncesi yıllarda her zaman “Can Yoldaşı” olduğum ve sonsuz sevgileriyle yoğrulup kendilerinden her konuda geniş bilgi edindiğim Babaannemle, Ergani’den her Hilar’a gidişte ayrı bir heyecan ve merakla dolardım. Beni o derece her görüşte düşünceye salan ve alabildiğine meraklandıran tek
Kamuoyu ve basına açıklama… 1982-1984 yılları arasında Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nde tutuklu kaldım. Tutuklu kaldığım süre içinde çok ağır baskı ve işkenceler gördüm. Tutuklu ve hükümlülere yapılan baskı ve işkencelere tanık oldum. Anlatılması çok zor, iğrenç şeyler duydum. Burada bunları anlatacak değilim,