Udi Yervant Bostancı’ıdan aldığım bir yazı Müslüm Babam,O muhteşem resimleri ve de mailini içim yanarak okudum. Tabi ki o weraneyi(*) görüpte üzülmemek mümkün mü? Hemen Tatyos efendinin Rast makamındaki harika şarkısı aklıma geldi: Bir gönlüme bir hali perişanıma baktımZalim seni yad eyleye
Udi Yervant’ın gönderdiği bir yazı Müslüm Baba, beni baştan vaftiz ettin. Canim abem, ele güzel yazmişsanki, Surp Giragos Kilisesi’nde yeniden vaftiz olmuş gibi hissettim kendimi. Wey sağ olasan can abem. Biz ayri ayri heçbi şeye yaramayız, beraber oldukça sevdığçe güzelleşiriz ve dünyamızda
Udi Yervant’e gönderdiğim bir yazı Değerli ve Sevgili Kardeşim Yervant, Ses dalgaları uzun, orta ve kısa dalgalar şeklinde yayılır. Hani eskiden radyolar uzun dalga, orta dalga ve kısa dalga üzerinden yayınlar yapardı. Şimdi birde çok kısa FM radyolar çıktı. Uzun ve orta
I. Giriş Doğum oranındaki artış, tıptaki ilerleme sonucu kısırlığın tedavi edilişi ve koruyucu hekimlikle insan ömrünün uzaması gibi nedenlerle Dünya nüfusu hızlı bir şekilde artmakta. Artan Dünya nüfusunu besleyebilmek; kentleşmeye paralel değişen, gelişen ve artan tüketim ihtiyaçlarını karşılayabilmek her geçen gün daha
Şiir soyludur. Geçmişi çok eskilere dayanır. Eski Roma ve Yunan’da seçkin bir yeri vardı. İslâm öncesi Arabistan’da ise, şiir çok gelişkin olup, aristokrasiye özgü bir ayrıcalık sayılırdı. Özellikle Mekke kentinde şiir yarışmaları düzenlenir ve yarışmayı kazanan ilk yedi şiir Kâbe’nin duvarına asılırdı.
Ben Bölmeden Geldim Komutanım…Müslüm Üzülmez, (Çizen: E. Özkahraman, L.Çakın)Eko Yayınları, İstanbul, 1999ISBN: -, 189 Sayfa, DEĞERLENDİRMEM:Yazarını tanıdığım, dahası imzalayarak bana armağan edilmiş bu kitabı, hüzünlü bir gülümsemeyle okudum. Çünkü anlatılanların tümü gerçekti ve bir kadim coğrafyanın insanının, salt oraya ait olduğu ve
Her insanın hayatı bir romandır, ama her insan kendi hayatını, romanını yazamaz. Ancak, Hatun Ateş Kurt okuyucuların karşısına bir anı-romanla çıkıyor. Yazar, Bir Yerde Bir Şeyler Eksikti(*) adlı kitabında öğrenciliği ve öğretmenliği nedeniyle Ergani’den (Diyarbakır) yola çıkıp değişik zaman dilimlerinde doğudan batıya,
Nurettin Değirmenci Gerçekler çoğunlukla kuyunun dibindeki karanlıklarda saklıdır, ama ara sıra yanı başımızda durur; onu göremeyiz. 1987 yılında Cemekli Abbas ile Ankara’da bir kahvede oturup çay içtim. O sırada Yaşar Kemal’in Bu Diyar Baştanbaşa isimli kitabını okumuş ve bazı bölümlerinden etkilenmiştim. Etkilendiğim
Müslüm Üzülmez,On Bin Yıllık Tarihin Tanığı Hilar,Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2009, 159 sy. Bizler tarihimizle, geçmişimizle çok övünürüz, yaşadığımız topraklardaki kültür varlıklarının zenginliğiyle gurur duyarız, ancak; kültür varlıklarımızın korunması, yitirilmemesi, değerlendirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için gerekli gayreti göstermekte de yeterince sorumlu
22 Kasım 2009 günü Ergani’nin tanınmış siması, sevilen insanı Abbas Solmaz’ı yitirdik. Abbas Solmaz, tanınan ismiyle Cemekli Abbas yıldız olup gökyüzüne aktı. Bir baba dostunun vefatının ardından bir şeyler yazmak zor olsa da, farklı ve renkli bu güzel insanı anlatmak istiyorum. Cemekli