“babamın feodal bıyıklarına tutunarak öğrendim yürümeyi” –Mehmet Oğuz Diyarbakır; surları, bazalt taşları, dinlerin ve kavimlerin ortak mekânı oluşu, muhalif duruşuyla olduğu kadar bağrından çıkardığı yazarların, şairlerin ve düşünürlerin çokluğuyla da anılan ve bilinen bir kadim kenttir. Bu kentin yetiştirdiği şairlerin en önemlilerinden
30. Koğuş ve Direniş Yıl 1983’ün başı. 5 nolu cezaevi idaresi yeni bir konsept başlatarak koğuşlarda ne kadar direngen veya önder konumunda mahkum varsa, hepsini 36. koğuşa (eski adıyla 37. koğuş, yani hücrelere) topluyordu.Ocak ayında 14. koğuştan buraya yedi kişi getirildik. Kimler
Hevalê min ê hêja, Muslum.(1) Dereqa pertûka hevalê me yê hevbeş; Mamoste Cûmalî de, nivîsîna te ya danasînê, min bi dilgermî û dilşadîyek mezin xwend. Bê şik, her cure nivîs; berhemên kedek mezine. Berhemên bi vî rengî, berî her tiştî sebrek û
“Amed’in Kaşını Çizen Dicle’dir” Bilenler bilir. Diyarbakır sıcağı insanı yakar, Cehennemî bir sıcağı vardır. Bu sıcaklık fizikî bir sıcaklık değil sadece, Kürt coğrafyasını kasıp kavuran ve yakıp duman eden politik baskıların yoğunlaşmış halidir aynı zamanda. Böylesi cehennemî bir yerde, “akreplerin yılanların ininde/kır
Arkeolojinin en büyük ödülleri “toprak analar”a verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca verilen 2010 Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne arkeoloji alanında yaptıkları çalışmalarıyla ün kazanan iki bilim kadını Prof. Dr. Halet Çambel ve Prof. Dr. Nimet Özgüç layık görüldü. “Toprak analar” diye nitelendirilen
“Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş” kitabının ünlü yazarı Müslüm Üzülmez, Ergani Belediye Başkanı Fesih Yalçın’a Ergani’ye hizmetlerinden dolayı bir başarı plaketi verdi. “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş” kitabının ünlü yazarı Müslüm Üzülmez, Ergani Belediye Başkanı Fesih Yalçın’a Ergani’ye hizmetlerinden dolayı bir başarı
Ocak ayının son haftası “Çüngüş’teki Kilise Kurtarılamaz mı?” başlıklı yazım çeşitli gazete ve web sitelerinde yayınlandı. Bu yazının yayınlanışından önce üyesi olduğum Diyarbekir Yahoo Grubu’nda belli aralıklarla kiliseye ait günde iki adet olmak üzere toplamda 18 adet fotoğrafı ve ardından söz konusu
“artık o çürümüş seherde gülü gülle açıklayamayız şeyhim” –Kemal Varol Toprağımız bereketli. Ben, zaman buldukça sanatçılarımızı, yazarlarımızı, şairlerimizi, düşünce üreten bilim insanlarımızı tanıtmaya çalışıyorum, ama arada atladıklarım oluyor. Bunlardan biride Kemal Varol. Hani insan bazen gözünün önündekini görmez ya, benim de Kemal
4 Kasım 2010 tarihinde Çüngüş’e (Diyarbakır) gittim. Çarşıda, çay kenarında, tarihi köprü civarında ve kilisenin bulunduğu tepede gezindim. Bol bol fotoğraf çektim. Gezi sırasında gördüğüm kilise harabesi içimi burktu. Üzüldüm. Bir kutsal mekân, bir tarihi yapı bu durumda olmamalıydı. Yakışmıyor. Hele kilisenin
Merkez Bankası Başkanı Mustafa Durmuş konuştu, faiz yükseldi. -15 Ocak 2011 tarihli gazeteler. Para, borç ve faiz çok tartışılan hayatî şeylerdir.Para, borç ve faiz daima “üçü bir yerde”dir.Borç faizin anası, para babasıdır.Paranın olduğu yerde borç, borcun olduğu yerde faiz vardır.Para, insan ilişkilerinin