Arı kovanlarının içinde büyüdüm. Dedem, amcam ve babam dönem dönem arıcılık yaptılar. Ben, kardeşlerim ve amca çocukları arı kovanları temizlenirken, kovandan bal alınırken, oğul arıları kovanlara yerleştirilirken ve çamur ya da tahtadan kovan yapılırken yardımcı olurduk. Arı kovanlarından yayılan uğultu ve arıların
Haw, Kemal Varol’un yeni yayınlanan romanı. Kemal Varol, mutlak hegemonya isteyen kutsal hiyerarşi ile örgütlenmiş derin devletin, resmi ideoloji ve siyasi rejimin yıkıcı etkisinin en çok hissedildiği coğrafyada, 1977’de Diyarbakır’da doğmuş, çocukluğunda 12 Eylül darbesinin, gençliğinde Kürt ulusal hareketi ile Devlet arasında
hep anlattığın gibi, hayat işte böylehazan yaprağı gibi dökülmeye başladık 11 Kasım 2014 günü sevdiğim güzel bir insanı, Hüsnü Güzel hocamızı kaybettik (1944-2014).Vefatını Ergani’den kardeşim Şahin haber verdi. Beklemediğim bu haber karşısında çok üzülmenin ötesinde, derin bir sarsıntı geçirdim. Çünkü o, bizim
Yılmaz Değirmenci’ye kitap dosyasına ilişkin gönderdiğim yazım Sevgili Dayımoğlu/Halamoğlu,Gönderdiğin kitap dosyasını(*) zevkle okudum, hem de iki kez. Okurken duygulandım ve gururlandım, çok mutlu oldum. Bir tanıdığımın, akrabamın böylesine güzel bir eseri kaleme alması beni mutlu etti. Mutlu edenler mutlu olur. Senin de
(…)“2005’in beni memnun bırakan, bir bakıma da sürpriz olan, çok önemli diğer iki olayın birincisi; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mühendislerinden Araştırmacı Yazar, Şair Müslüm Üzülmez’in yayınlanan 767 sayfalık “Çayönü’nden Ergani’ye: UZUN BİR YÜRÜYÜŞ” kitabının yayınlanması ve bu kitapta fotoğrafımla birlikte şahsıma 7 sayfanın
“ben bağrıma bazalt taşı basmışım/ kırıcılar kalbimi eder talan” Cehennemde Üşüyorum’un ardından Cumali Eşsizoğlu’nun “üşüyorum” dizisinde ikinci şiir kitabı Yasaklarda Üşüyorum adıyla okurlarıyla buluştu. Üşümek; ısı yokluğu, azlığı veya ısı kaybından etkilenmek, soğuğun etkisini duymak olarak tanımlanır. Fizik yasalarına göre farklı sıcaklıklara
İstanbul-Kadıköy Göztepe Ortaokulu son sınıf öğrencisi Can Üzülmez’in “Türkçe Proje Ödevi” kapsamında yazarımız Müslüm Üzülmez’le yapmış olduğu röportajı ilginç ve de yazarımızın yazarlık serüvenini güzel bir şekilde detaylandırmış olması nedeniyle sizlerle paylaşıyoruz. Bize kendinizi tanıtır mısınız? 1950’de Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğdum. İlk,
1960’lı yıllar yoksulluk ve yoksunluk yıllarıydı. Ulaşım, iletişim, her şey sınırlıydı. Bir yerden bir yere gitme, bir yere bir şeyler gönderme veya oradan getirtme çok nadir yapılabiliyordu. Çocuktum. O zamanlar Ergani’den Çermiğe Faho dedemlere (Fahri Değirmenci, 1906-1999) eşekle gidip gelmek (mesafe 35
Bizleri yılan ve akreple dolu karanlık odalarda terbiye etmek istiyorlar. Plan üstüne planlar yapılıp yaşamımızda ışık ve gül olmasını istemiyorlar. Kafeslenip mahkûm edilerek, dünyamız karartılarak zindanda yaşamamızı istiyorlar. Işığın özgürlük, gülün barış olmasından dolayı ışıktan korkuyorlar, gülden nefret ediyorlar. İnsanları çirkinlikler içinde,
“Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim. Kalp durur. Akıl unutur.Ben dostlarımı ruhumla severim. O ne durur, ne de unutur.” -Mevlana Ölüm hayatın acı gerçeğidir. Bu acı gerçek ne zaman ve nerde karşımıza çıkar bilemeyiz. Kirvem Nadir Akyıldız’ın vakitsiz vefat haberini