Tarih, yerel ve sözlü tarih, tarihyazımı konularında daha önce birkaç kez değindiğim gibi değişik zamanlarda Diyarbakır ve çevre ilçelerden, köylerden mektuplar, iletiler alıyorum. Gelen mektup ve iletilerin çoğunda aileleri, aşiretleri, köyleri, ilçeleri veya geçmişte yaşanmış önemli mekân ya da olaylar hakkında sorular
Yazar ve şair arkadaşımız Misbah Hicri üretken bir yeteneğe sahip. Dinleyerek, araştırarak, okuyarak, okuduklarını sorgulayarak ve okudukları üzerine düşünerek ortak hafızamızın doğru bir şekilde oluşmasını istiyor. Bunun için durmadan yazıyor, peş peşe kitaplar çıkarıyor; değişik dergi, yerel gazete ve web sitelerinde edebiyat,
Işığın Kaynağı Düşün ve Sanat DergisiSayı: 5, Yıl: 2015 “Aslanlar kendi tarihlerini yazmadıkça, tarihi avcılar yazmaya devam eder.” Bazen köy veya kasabaları hakkında yerel ölçekte çalışma yapmak isteyenlerden iletiler/ mektuplar alıyorum. Mensup oldukları aşiret, aile veya köylerinde yaşayan insanların sosyal yaşamı ve
Yerel tarih çalışmalarıyla ilgili çeşitli üniversitelerin tarih bölümü öğrencilerinden iletiler, mektuplar ve telefonlar alıyorum. Çoğunluk bilgi ve belge istiyor; kimi de yol, yöntem konusunda görüş soruyor. Öğrencilerin yaptığı veya yapacağı yerel tarih çalışmaları/tezler mecburiyetten, okul bitirme amaçlı olduğundan gerçekleri yansıtması çok zordur.
“Elim boş,Ayağım pusu.Bir ben bileceğim oysaNe afat sevdim.Bir de ağzı var dili yokDiyarbekir Kalesi…”-Ahmed Arif Yakın dönemde Diyarbakırlı bazı İslamcı akademisyen ve yazarların Diyarbakır’a dair hazırlamış oldukları kitaplardan bazılarını meraktan, bazılarını bir şeyler öğrenme isteğinden, birini de imzalanıp adıma gönderildiği için inceledim.
“Yüz Yıllık Ah! Toplumsal Hafızanın İzinde 1915 Diyarbekir” bir sözlü tarih çalışması olup, Adnan Çelik ve Namık Kemal Dinç tarafından kaleme alınmıştır. Kitap, “1915 Diyarbekir, Kürtler” projesi kapsamında yürütülen çalışmanın sonuçlarını içermektedir. “1915 Diyarbekir, Kürtler” proje çalışmasıyla Diyarbakır il merkezinde, ilçe ve
“Tüm bu olmuş olanların bir anlamı olmalı O halde olması gerekenin olmasına az kalmış olmalı” (s.151) İşin kolayına kaçmadan mutluluğun kitabı yazabilir mi? Çok zor. Nazım Hikmet “Saman Sarısı” şiirinde “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” dizesiyle seslendiğinde, kadim dostu ressam Abidin
tarih kitapları yazmıyor.kurulduğundan bu yanakim bilir ne ordular sürüldü üstünebir bilen olsa da anlatsa… İbrahim Evirgen ile dostluğumuz 10 yıl öncesine dayanmaktadır. 2005 yılı Ekiminde Diyarbakır’a gittiğimde kardeşim Miktat bizleri tanıştırmıştı. O zamanlar Diyarbakır’da matbaa işleriyle uğraşıyordu. Ayrıca Diyarbakır’da günlük yayımlanan Yeni
Uzun bir zaman önce (18 Kasım 2013 günü) Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Botanik Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Neşet Arslan hocam mütevazı bir şekilde «Ergani Makam dağında yetiştiğini belirttiğiniz makam çiçeğinin resmini yollayabilirseniz hangi tür olduğu konusunda yardımcı olmaya çalışırım» diye
Sevgili Kemal Ezber’imiz aramızdan ayrıldı. Ölüm haberini 30 Aralık 2014 günü Şeyhmus Diken’in Tigrishaber Sitesi’nde yayınlanan yazısından öğrendim. Anısına saygı, vefa borcu niyetine anılarımı paylaşmak istiyorum. 1974-75 yıllarında Diyarbakır’da henüz İlerici Gençler Derneği-İGD kurulmamış, yavaş yavaş kurulma çalışmaları yapılmaktaydı. Ben Ankara’da öğrenciydim.