“Hayatımı aydınlatan ve zaman içinde bana hayatı neşeyle karşılama cesareti veren ideallerim Hakikat, İyilik ve Güzellik’tir. Benzer düşünenlerin desteğinin yanı sıra, bilim ve sanatın asla ulaşılamayacak olan hedeflerine ulaşma gayreti olmadan hayat bomboş ve anlamsız olurdu. İnsanların mülkiyet, gösteriş ve lüks gibi
Vazgeçmez huylu huyundan. Emekli olalı neredeyse on yıl oldu, ama yine de her sabah saat 7’de kalkar ve pencereden, olmadı balkondan etrafı seyrederim. O gün, Ağustos sıcağı hakkını verircesine iyice bastırdığından, gece doğru dürüst uyuyamadan erkenden uyandım. Balkona çıkıp denizden esen gönül
Bir COVID-19 virüsü çıktı dünyanın feleği şaştı. Peki, bir toplumun tüm fertleri bir gün bir salgın hastalık yüzünden birer birer kör olmaya başlarsa ne olur, nasıl bir yaşamla karşı karşıya kalınır? Bu ve benzeri ürkütücü sorulara verilecek yanıtları ve daha fazlasını KÖRLÜK(*)
10 yıl önce okuduğum bir kitabı ve bu kitabın yazılışına neden olan gizemli bir mekânı anlatmak istiyorum. Beni buna sevk eden şey, Tel Aviv Üniversitesi’nden Prof. Avi Gopher ve Doktora adayı Gil Haklay’ın, Göbekli Tepe’de yer alan yapıların “tutarlı bir geometrik desene
sana ihtiyacım var, gel.gelmediğinde bilmiş ol ki;balkonumdaki saksılar çiçekler açmayacakperdeler kapalı kalacak odam güneş yüzü görmeyecek,şiirim öksüz yatağımın bir yanı boş kalacak.zihnimin kuytu köşesinde saklı duran, gel artık.biliyorsun, yalnız yaşayan yalnız ölür:narin teninin kokusu burnumda tütüyor.mevsimler değişti kırlangıçlar döndübekletme beni yaşamın güzel
İnsan benliği zihinsel, duygusal ve manevi bir yapıya sahiptir. Devlet dâhil tüm örgütler (şirketler, vakıflar, sendikalar, dernekler, siyasi oluşumlar) insanları örgütledikleri için onların da insanlar gibi (bazen akıl tutulması yaşasalar da) zihinsel, duygusal ve manevi yanları vardır. Bir örgütün zihinsel yanı, onu
Bir işe başlamadan önce en uygun sözcük ya da kavramlarla yapılacak iş doğru bir şekilde tanımlanmalıdır. Bu yapılmadığında başarı şansımız azalır. Koronovirüs başımıza bela olmaya başlayınca, hem yetkililer hem de vatandaşlar bu belaya karşı kendilerince bazı önlemler almaya başladı. Alınan önlemlerden biride
Bir önceki yazımda: “Dünyamız uzun süredir ilk defa bu denli küresel boyutta çaresizlik, hastalık ve ölümle karşı karşıya kaldı. Bilim insanları ve yetkililerin ‘evde kal’ açıklamalarına uyarak evlerimize kapandık; bekliyoruz.” diye yazmıştım. Tehlikenin halen kapıda olması nedeniyle küresel ölçekte çoğunluk olarak hâlâ
“Bazen insan kendisinde çok mutluyum deme hakkını asla bulamayacak kadar çok acı çeker.” Koronavirüs nedeniyle dünya diken üstünde. Hastalık ve ölüm her yerde kol gezip günbegün katlanarak artıyor. Allah’ın evi Kâbe bile kapatıldı. Çaresiz bir şekilde evlerimize kapandık. Neredeyse hasta ve ölülerimize
İnsan bazen bir haber veya hediye aldığında çok sevinir. Tahir Yüksel’in Karanlıktaki Işık Yılmaz Güney kitabı elime ulaştığında ben de böylesi bir sevinci yaşadım. Sevinmemin birinci nedeni harika bir insan hakkında harika bir kitabın yazılmış olması ise, ikincisi de her Diyarbakırlı gibi